35
25 Eyl 2020
Dünyada Bir İz Bırakamadan Ölmek
Ticari kaygılar, bencillik derken Dünyamız için hiçbir şey yapmadan geçip gideceğiz belki de hayattan. Bir çocuk Dünyaya getirmek, onu elinden gelen en iyi şartlarda yetiştirmek bir iz bırakmak evet ama onların yaşayacağı, şekillendireceği Dünya için ne yapıyoruz? Hiçbir şey. Kendimize bile faydamız olmayan bu kapitalist düzende ne yapabiliriz o da ayrı bir tartışma konusu tabii.
Ne kadar sıradan insanlarız değil mi? Hiçbir dediğimiz tarihe geçmiyor. Dünyada iz bırakıyoruz aslında. Su ayak izi, çevre kirliliği, kötülük. Toplumu iyileştirmek için bir şeyler yapabilsek, öğrenebilsek, öğretebilsek. Dünyamız için de iyi izler bırakabiliriz belki. Biz o şansı kaybettik ama umarım gelecek nesiller değerlendirebilir. Bu şans içinde bugün yine bizim iyi çocuklar yetiştirmemiz gerek.
Sokak hayvanları ve lösev için iz bırakabildiğimi düşünüyorum, fikir olsun. Savaş çıkaranlar da geçiyor tarihe.
Önemli konu, insanı hayvandan ayıran bir etkinlik. Evrimsel gerçek. Yaşam alanı ve kılanı için çalışmayan, bedel ödemeyen canlılar sadece hacim israfıdır, bu canlılar “varlık” kavramının sorgulanma nedenidir. İnorganik sınıfına girer.
E tabi kaderin sillesini yiyen konu dışı. Benim sözüm keyfe keder tüketicilere.
Dünyadaki çoğu insanın başına geldiği gibi benim de başıma geleceğini tahmin ettiğim hadisedir. Açıkçası çok da umrumda değil. Ben öldükten sonra adımı ansalar da anmasalar da ben ölmüş ve her şeyden habersiz olucam. Yaşarken eğlenmek, mutlu olmak benim için daha önemli.
En çok korktuğum şey de şu dünyada boş boş yaşayıp hayatı yaşayamadan boş yaşayıp göçüp gitmek. Çok kötü çok çok kötü