2
30 Haz 2020
Doğrulanabilirlik Bilimsel Değildir
Karl Popper'ın temellerini attığı bu bilimsellik kavramı benim de bilimsel araştırmalarımda kullandığım bir şey.
Ona göre “doğrulayıcıları çok olan ama yanlışlayıcılarından” bahsetmeyen kuramlar bilimsel kuram olamazlar. Popper şunu demek ister: “Bir teori üzerinde doğru bulguların bulunması o teorinin kanıtlanması için yetersizdir. Ancak o teori yanlışlanabilir bir zemin üzerine kurulursa bilimsel özellik kazanır.”
Bunun nedeni ise kuramların dile getirdiği genellemelerin tüm örneklerini gözlemlemenin olanaksızlığıdır. Dolayısıyla en iyi kuramı “zamana bağlı yanlışlanabilir kuram” olarak belirtir. Yani bir kuram “yanlışlanabilir, çürütülebilir ve sınanabilir” olduğu müddetçe bilimsel bir kuram olur.
Sonuç olarak bir şeyin zıttını söyleyebildiğiniz sürece bilimseldir.
Aaa ne güzel bir başlık :) Karl Popper ile biraz geç tanıştım. Bilimsel araştırma dersinde okumuştuk. Ancak dersin hocası gerçekten Popper'dan da dersten de soğumuştu beni itiraf etmem gerekirse :/
İlginç bir teori derinlemesine okumak lazım anlamak için.
Güzel başlık. Kayda değer.
👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏
O yüzden Psikanaliz bir bilim dalı olarak görülmez de, Freud'a ünlü astrolog "Rezzan Kiraz" muamelesi yapılır kimi çevrelerde.
Imre Lakatos'a göre here teorinin keskin bir değilleme noktası yoktur. Öyle olsa Venüs'ün dönüşünü açıklayamayan Nevton fiziği yüz yıl daha yaşamazdı. Bu tür durumlar için çevreleyici kuramlar vardır. Popper'i okuduysanız öğrencisi Lakatos'a geçin. Kendisi matematik felsefesinde de önemli bir isimdir.
Koca filozofa öyle denmez ama Popper harbiden azıcık yavş.. dır. Zira kendisi Karl Marks'ı eleştireceğim diye Hegel ve Platon'u eleştirmiş; buna karşı faşizm ile ilgili tek satır yazmamış. Oysa kendisi çok az bir miktar Yahudi dna'sı içerdiği için Nazilerin korkusundan Yeni Zelanda'ya kaçmış, savaş bitmeden de dönememiştir.