277
12 Ara 2020
Dinler Hakkındaki Düşüncelerimizi Tartışıyoruz
Din temel olarak korkuya dayanır. bilinmeye karşı duyulan korku, yenilgi korkusu, ölüm korkusu. Korku her acımasızlığın anasıdır ve o yüzden acımasızlık ve dinin el ele gitmesine şaşılmamalı. Benim din hakkındaki görüşüm Lucretius’la aynı. Onu korkudan doğan bir hastalık ve insan ırkına büyük bir mutsuzluk kaynağı olarak görüyorum
isteyen inanır isteyen inanmaz. her yere aptal aptal "insanları kontrol etmek için çıkmıştır" yazmayın rezil ediyorsunuz kendinizi
Din hakkında düşünebilen,analiz edebilen, sorgulayan, önüne gelen herşeyi hop diye kabul etmek yerine araştıran,mantık çerçevesinden geçiren hatta videosunun sonunda ben sizin öküz gibi inandığınız şeylere inanmak zorunda değilim sözü ile 40 dklık videoyu bitiren birisi,hatta bir ilahiyat profesörü mustafa Öztürk daha 1 hafta önce bahsettiğim videoda geçen konuşmaları,görüşleri, tezleri yüzünden linç kampanyasına maruz kalıp emekliye ayrıldı. Ne bir cemaat mensubu, ne bir şeyhi hocası bağlı bulunduğu bir tarikatı olmayan bana 43 yaşımda dinimi anlamama neden olan, kafamdaki cevaplanmayan sorulara cvp olan, aydın bir insan ne yazıkki baskın görüş,geleneksel düşünce yobazları, din tüccarları, din sayesinede saltanat süren kan emicileri ve dinden nemalanan ne kadar çevre varsa topunun hışmına uğradı ve benden pes diyerek kabuğuna çekildi.yazıj.çok yazık.sebep olanlar ile aynı topraklarda yaşıyor olmak utanç verici
Kaynağından okuyup inanan insanları yargılamak hoş değil.Inancıyla huzur buluyorsa sorun yok ama yobazlık her dinde sakıncalı.
Bunu daha önce de Cinayetvaraga'nın başlığında epey tartışmıştık. Orada da dinlerin insan yapımı olduğunu savunmuştum. Neticesinde semavi dinler para için bereketli bir kaynak, savaş için güzel bir sebep, toplulukları yönetmek için mükemmel bir araçtır. İnsanın genetiğine kodlanmış temel duyguyu kontrol eder din, onu kontrol ettikten sonra o insana ne dersen yapar zaten. İyi bir manipülasyon taktiği.
Din umuttur.korku değil.vicdanı ve empatiyi aşılar.vicdansızlığı değil.çünkü her yaşattığının bir karşılığı vardır. ben inançsızlığın sonunun ne olacağı veya hiçbirşeyden emin olamama gibi ümitsizlik ve korku durumuna düşüreceğine inanıyorum.düşüncem bu şekilde.psikolojiyle ilgileniyorum.düşüncemi destekleyecek birçok örnek de gördüm
Konu ile alakalı genelleme yapmanın doğru olmadığını da düşünüyorum.
Bu arada Türkiye’de siyasal partiler diyanet imamhtip vs islamı yaşamıyor sömürüyor.arabistanda benzer şekilde sapık inançlara sahip.islamı eleştirirken bunları dikkate alalım lütfen .
Ben hep 'din yoktur insan vardır' derim. Dinlerin birer aldatmaca olduğunu, köreltici bir silah olduğunu ve ağır bağlılık teşkil etmesi adına kurgulanmış olduğunu düşünürüm. Ve bunun işe yaradığı ve sıkı sıkıya uygulanmaya mahkum olduğu ülke değerlerimiz var ne yazık ki. İnsanı temel almak yerine, dinin, mezhebin ve o görüşün normlarını gözü kapalı yerine getirmek saçma. Dinler insan yapımı birer silahtır ve bu silah tarafından kurban edilen yine insandır.
Din korku diyosunuzda bunda ne var? Küfür yasak hayvana eziyet yasak bunlar zaten yasak olması gereken şeyler bu yasaklar toplum düzenini sağlıyor. Cehennemdeki cezadan korkuluyorsa korkulsun. İyi insanın korkmasına gerek yok değilmi? O halde din-korku değildir, kötü insan -korku 'dur
açtığım bir başlıkta lethe kardeşimle bu konuda konuşarak tanışmıştık. Görüşümü orda da belirttim, değişen bir şey olmadı.
insani sevin, insanı üzmeyin, insana zulmetmeyin, hor görmeyin, tüm canlıları sevin, sahip çıkın, zarar vermeyin. sevmiyorsanız da saygı duyun. çünkü vicdanımız bizim tanrımız.