18
23 Oca 2021
Devlette Duygusallığa Gerçekten Yer Yok mudur?
Eski zamanların eski söylemlerinden biri. Devletlerin duygusal politikalarla değil milli menfaati gözeten politikalar ile hayatta kalabileceği. Babala TV'nin kadın moderatörleri, kadın konuşmacıları olan yeni programı Yansıma'da yeniden gündem olmuş. Tahmin edersiniz ki Suriyeli mülteciler konusu bu görüşün en orta noktasında yer alıyor.
Programa dair iki kelam etmek isterim. Oldukça doyurucuydu. "Bu programda sadece kadınlar konuşacak, zıt fikirlerin özgürce çarpışacak." temelli güzel bir proje ve umarım daim olur.
Programın ilk bölümünde İYİ Parti Kurucular Kurulu Üyesi İlay Aksoy ve Suriyeli T.C. Vatandaşı Aktivist Ravdanur Cuma Türkiye'deki Suriyeliler üzerine konuştular. İyi Parti Fatih Belediye Başkan Adayı olduğu dönemde "Fatih'i Suriyelilere teslim etmeyeceğim!" açıklaması yapan İlay Hanım programda "Siz kendi ülkeniz için savaşmamayı tercih ederken benim askerim neden Suriye'de savaşıyor?" sorusu ile Ravdanur Hanım'ı baya köşeye sıkıştırdı.
Türkiye'ye müteşekkir olduğunun altını çizen Ravdanur Hanım ise "Olaylara biraz duygusal bakın!" gibi bir çıkışta bulundu. Programın en can alıcı noktası da burasıydı. Aksoy, "Devlet duygusal düşünmez. Milli menfaatini düşünür." tezini ortaya attı.
Dediğim gibi oldukça eski bir söylem ama yeni zamanlarda ne kadar geçerli tartışılır? Hele hele popülist politikaların hüküm sürdüğü Türkiye gibi ülkelerde. Ülkemizde yaşayan Suriyeliler üzerine sık sık konuşuyoruz ama bu duygusallık konusu sadece Suriyeli sorunu ya da politikası için geçerli değil. Peki gerçekten devlet politikalarında bugün insanın odak noktası olduğu duygu durumlarına hiç yer verilmemeli mi?
Yoktur tabii ki. Suriyeli olayında da devlet duygusal falan davranmıyor ayrıca. Hükümetin menfaatine politika yürütülüyor. Fonlar ve olası seçmen kitlesi yaratma arzusu bunun kanıtı bence.
Devlette duygusallığa yer duruma göre olabilir ama Suriyelilere bu kadar yardım merhametten çok oy politikası olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Suriyeli gençlerin savaşması gerektiğini düşünüyorum.Ve son olarak bir gün Ortadoğu savaşı biterse oradan toprak ya da belli bir tazminat almamız gerekir
Adına ister duygusallık diyelim ister başka bir şey yaşam hakkı en temel hak ve Türkiye'nin bu insanlara bir yaşam hakkı hayatta kalma şansı tanıyor olması ile benim asla sorunum olamaz.
Devlette duygusallık olmaz diye çocukların ölmesine seyirci kalmak nasıl aynı şey olabiliyor? Evet devlet çıkarlarını korumak zorunda ama bu insanlara yardım edince duygusal kararlar almış olmuyor.
/
1