64
8 Ara 2022
Derin Dusuncelere Dalamamak
Kafamda kelimeler sikisiyor adeta, cumle dahi kuramiyorum. Kafam cok dolu. Aslinda boş ama doluymus gibi. Bugun ofisimi yeniledim. Yarin noterden insanlar gelecek, 25.inde rusyadan 26.sinda londradan misafirlerim geliyor. Su an merter migros onunden geçiyorum. Tsukyomi cok tatli bir kiz, Django filmini severim,soundtracklerini daha severim, Babam diyet yapmamak icin diyetisyenine yalan soyluyor, sanırım dunya da bundan daha az sacma cok az sey var. Kedilerim yas aldikca durulmasi gerekirken daha canavar hale geldiler. Bu aksam gibi dizisinin yeni bölümü var, torbacim bana küs olabilir ama emin diilim. Yeni bir rus sevgilim var gibi. Kiz resmen judie foster a benziyor. Benden de uzun. Rus kizlari neden bu kadar guzel. Kedilerime islak mama almam lazim, yuliya yi cok özlüyorum. Babamin diyetisyenine kahve icne teklifi ettim ve babamin bundan haberi yok. Is yerinde personelimi isten cikarmak istemiyorum ama yumrugumnan dövmek istiyorum. Yuliya salagina uyuz oluyorum. Canim karamelli top kek cekiyor ve uretimi biteli 14 sene olmus. Ayrica metrobüs bence cok seker bisey.
Teşekkürler
Yedi yirmidort kulaginda kulaklık bir insan gördünüz mu ?
Girmesi gereken mahkemelere girerken
En önemli konular konuşulurken
Kendisine bir soru yonlendirildiginde
Evet hıı diye sorup ayni soruyu tekrarlatan benim .
Müziğin sesi yukselince düşüncelerin sesi kısılıyor .
Su an kulagimda yine kulaklık var bunlari yazarken .
İyi geceler çocuk.
Suya mürekkeple yazı yazmak gibi; her yeni harfi yazarken bir önceki dağılıyor suda.
Bir ara bende düşünüyorum böyle kafam dolu yazıyorum rahatlıyorum kafam boşalıyor
Listen to Echoes of Spring - JvD Disc 3 (w/ vocal mixes) __ [uplifting/banging/vocal trance] __ EoT #15 by Dirk M. presents ElevoniK (pandemik77) on #SoundCloud
https://on.soundcloud.com/weSG1
derinlere dalmamak için :)
Onu düşünmekle başlıyor günüm, uyanıyorum gözlerimin önüne nefis üniformaları ile son gülüşünü hatırlıyorum. Adaşı Gagarin de böyle gülerdi, tüm Yuriler böyle mi gülüyor? Bıçakla sandviçimin kenarlarını keserken yediğim bıçaklar düşüyor sırasıyla aklıma, çıkarıyorum tek tek; bu anneminki, bu şununki, bu bununki. Tam yola çıkacakken artık bir işimin olmadığını hatırlıyorum. Geri dönüp dergime dönüyorum, History of War, geçen sayısı güzeldi. Sahi son savaşımız neredeydi? Odada mıydı, yoksa meskun mahalde miydik? Artık bir önemi yok. Akşam oldu, yemeğe gerek var mı? Yoo. Gece oldu, uyku hapını iç, ayına sarıl ve onun Sovyet ayın olduğunu hayal et. Bıçağı batıyor. Önemli değil. Dal artık şu sktğmn uykusuna.
Sen overthinking mi demiştin ey İskender'in atı? Çarı bende.
Her ne kadar sığ düşünceler beni tatmin etmesede derin düşüncelere dalmak fikri hoşuma gitmiyor.
yemin ediyorum şu sitedekiler anonim olmasa hakkınızda hiçbişey merak etmem.