Bu Doktorların Derdi Ne? Tıbbi Bir Gerçek Olan Kronik Böbrek Yetmezliği Üzerinden Anlatmaya Çalışacağım.
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      rewsan
      Böbrek yetmezliğinin önemli bir sebebi olan şeker hastalığı ile başlayalım. Hepimizin bildiği üzere herşeyin fazlasını zarar tabi şeker de öyle. Kandaki yüksek şeker seviyeleri birçok yere zarar ama konumuz nefronlara verdiği zarar. Nefronlar, böbreğin en küçük yapısal birimidir. Tek bir hücreden köken alan trilyonlarca hücreden oluşan şu vücudumuzda özelleşerek, gelişerek, ekip olarak çalışan, yeri doldurulamaz birimlerdir. Ve pek şikayet etmezler. Kronik böbrek hastalığı olanların neredeyse % 90’ı buna sahip olduklarını bilmezler çünkü hasar ilerleyene kadar vücudunuz size pek bir şey söylemez. Şeker hastası olduğunuz halde yediğiniz her baklavada ölünce yerine yenisini yapamadığımız nefronlar zarar görür ve ölür. Ama hala işler yürümelidir. ‘Hop bu yediklerin, yaptıkların bizi öldürüyor!’ diyecek fırsatları olmaz. Hoş deselerde karşılık ‘İşimizi neden görmüyosun? Sen nefron değil misin? Çalış!’ olurdu heralde. Tabi nefronlar hergün ölmeye böbrek aşama aşama yetmezliğe gider. İlk aşamalarda davranış değişikliği oldukça iyi sonuç verir. Ama olur mu, işler yürüyor ya neden yemeyeceksiniz ki baklavaları değil mi? İşlerin yürümesi için kalan nefronlar büyür ve daha çok çalışmaya başlar. Nefron üretemez vücut. Ee.. markette de yok fırında da pişmiyor , inanır mısınız tarlada da yetişmiyor. Napsınlar işte kalanlar da daha fazla çalışamayacak hale gelene kadar daha fazla çalışmaya, daha fazla fedakarlığa, hayatlarından vermeye devam ederler. Sonunda da bir hayatları kalmaz. Üçüncü aşamada tek umrumuzda olan şey yani işler yürümüyordur. Böbrekleriniz gerektiği gibi çalışamıyordur ve elleriniz, ayaklarınız şişmeye, ağrılarınız olmaya ve idrara çıkma problemleri yaşamaya başlamışsınızdır. Dördüncü aşamada henüz tam böbrek yetmezliğinde değilsinizdir ve gidenler geri gelmeyecektir ama yapılacak birşeyler vardır. Her koşulda ilk önce yapılan yanlışlar düzeltilmelidir ama artık doktorunuz bir tedavi planı geliştirecektir. Son aşamada artık düzenli diyalize veya böbrek nakline ihtiyacınız vardır. Belki yurt dışından getireceğiniz nefronlar ile her şeyi halledeceğinizi de sanabilirsiniz tabi. Şimdi bu soruna böbrek yetmezliği diyeceksiniz ama böbreklerin yetmemesi böbreklerin değil hastanın sorunudur. Zaten böbrek ‘Allah’ıma çok şükür sonunda bitti!’ diyerek iflas etti. Asıl anlatmak istediğime gelirsek sağlık sistemimiz yetmiyor ve bu sorunu doktorlara indirgeyerek ya da onları suçlayarak çözemeyiz. Doktorların dile getirdiği ayan beyan ortada olan sorunları hepimizin sorunu olarak ele almalıyız. Artık kişi çabası ile kapatılamayacak bir bozukluk içindeyiz. Ve tıpkı ölümüne çalışan nefronlar gibi yine suçlu ve yetersiz olarak doktorların adını kullanıyoruz. Sağlık sistemimizdeki yetmezliğin ilk aşamalarda olduğunu söylemeyi çok isterdim. Ama maalesef oraları geçeli çok oldu. Şimdi gidenler geri gelmeyecek olsa da yapılacak birşeyler var. Günü kurtarma fikrinden vazgeçin ve doktorlarınızın çizdiği yola girin çünkü burası köprüden önceki son çıkış.
      /
      0

      Tarihe Göre

      İçerik bulunamadı.