Aslında Küçük Olan Ama Canımızı Çok Pis Sıkan Dertler
Telefonun şarj oluyor sanıp olmaması ve geri aldığındaki o çöküş birazda siz örnek verin bakam
Fullden yalnızım burda kankim olabilir ama gerçekte kimseyle buluşup dışarı çıkamıyorum.
Üzüyor
Kızartma yaparken asit yağmuru gibi ince ince sıçrayan yağ. Hele biber kızartıyorsan eyvahlar olsun, çaat diye patlıyor ansızın. Uzun kollu giy (koruyucu tulum daha efektif) , eldiven geçir, kalkan tut derken mutfak mini Çernobil'e dönüyor. İnsanın yerlerde grafit arayası geliyor.
Avmde 2 kişilik park alanını ortalayan ayılar. Düşünüldüğünde aşırı küçük bi dert ama baya can sıkıyo
Islak tuvalet terliği, böyle yağış yağış, yanları gevşemiş, kavun renginde..
Evin kirlenmesi.. Canımı sıkacak bir durum değil belki ama sinir oluyorum işte modum düşüyor.
Evde yaşanan minik huzursuzluklar. Böyle bir gerginlik sezilir, ancak hiçbir şey yapamazsın. Bir de üstüne herkes iyi olmaya çalışır filan. Eğer kavgayı sen etmediysen kavga Edenler arasında oluşan o gerginlik resmen öldürüyor insanı.
Şöyle bazen arkadaşlarım birazdan arayacağım deyip aramıyor. Küçük mü büyük mü bilemedim ama bu durumu çok dert ediyorum
Evde yemek olmaması bazen gerçekten canımı sıkıyor. Kalkıp yapsam ya da sipariş etsem tamamdır ama niye yok arkadaş o yemek niye yani