Acı Çektiren Anılar
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      absurdizm
      Astımımım çok kabarık olduğu zamanlarda psikolojik sıkıntılar çekiyordum. Okuldan gelen sürekli kriz haberlerinden dolayı annem sıkılmış beni bunaltmaya başlamıştı. Sürekli okulda hasta olduğumu okulda bir şey olduğunu söyleyip duruyordu. Ağır ergenliğin de verdiği duyguyla bunu kafama takmıştım. Bu krizin okulla alakası olmadığını kendiliğinden olduğunu anneme anlatmam lazımdı. Yine bir gün evde hep beraber otururken ufak bir kıvılcımla nefesim daralmaya başlamıştı. İki fıs ventolin. Yarım saat sonra 2 fıs ventolin... Geçmiyor. Geçmiyor. Apar topar kalkıp annemle abim beni hastahaneye götürmeye karar verdiler. Babamsa kılını bile kıpırdatmıyordu. Uzun bir müddet sonra vardığımız hastahanede ilk önce nasıl olduğumuza bakıp daha sonra sıra numarası veriyorlardı. Ön muayene için girdiğim odadan doktorlar çıktılar. Galiba nöbet değişikliği yapıyorlarmış. Ama ben ölüyorum. Beni oturtup kendime getirmeye çalışan annem ve sıradaki insanların bana nasıl baktığını hatırlıyorum. 2 dakika sonra felan dayanamayıp artık ayağa kalkmıştım. Doktorların odasına kendim girecektim güya. Ama herkes anlamaz, başıma bir anda bir şey geldi ve oksijensizliğin verdiği yorgunlukla çığlıklar içinde yere yığıldım. En son annemin doktor yok mu? Diye bağırdığını hatırlıyorum. Sonrasında beni odaya alıp oksijen felan vermişler. Kan almışlar. 1 2 saat sonra bir doktor geldi nasıl olduğumu sormak için. İyi olduğumu söyledim bende. Doktor tabi kadın, boşuna okumuyorlar onca sene. Ne olduğunu anlamış. Anneme astım krizi geçirmediğimi, geçirsem ventolin olmadan ayılamayacağımı, mutlaka bir psikoloğa gitmem gerektiğini söylemiş. Annem hala bu olayın böyle olduğunu bilmiyor. Babam hala yoktu mesela abim düzelmişti beni. Abilerinizi sevin.. Sizin en acı verici anınız ne?
        mevsimlerdensnbahar61
        Üzülmeyelim yahu güzel şeylerden bahsedelim
          sairsel
          Sabahın köründe derin ama acı acı çalan bir telefon sesiyle uyandım. Abimin şehit haberini aldığımda buz gibi donup kalmıştım. Herkes bir şeyler söylüyor herkes bir oraya bir buraya koşuyordu ama ben öylece kalakaldım. Sonrasında derinden gelen sızılarla beraber yakarışlar. Ne yapsan ne etsen de gitmeyen içindeki o ince sızı. Şehir merkezinde çok ünlü bir camii avlusunda saf saf dizilen insanların en önünde bekledik abimi. Omuzlarında bir sürü yıldızlar olan subaylar tören elbiselerini giymişlerdi. Ve o an... Yıllaraca içimden çıkmayacak olan bu satırları yazarken de gözlerimden yağmur gibi yaşlar indiren o an! Al bayrağa sarılı tabut uygun adım yürüyen askerlerin omuzundan katafalkın üzerine indirildi. Önüne konulan fotoğrafta ise her zaman ki güler yüzüyle hafif tebessümlü benim canımın içi abim. Olduğum yere yığılışımla tuttlar beni bir kenarda su falan verdiler. Derken namaz kılındı yine askerler uygun adım omuzlarda trafiğe kapalı caddeden şehitliğe doğru götürdüler canımı! Şehitliğe nasıl gittim inanın hatırlamıyorum. En sevdiğin can yoldaşının üzerine toprak atıyorsun. Tabuta sarılı bayrağı öperken yaşadığın üzüntü ile karışık gurur. Ardından saygı atışı!!! Protokol görevini yaptı. Kalabalık dağıldı yavaş yavaş. Bir kahraman daha can verdi yurdu yaşatmak için!
            redblack
            Türkiye'de son 20 yıl.
              benita
              Duygusal biriyseniz her an
                ladydisko
                tekrar tekrar açma bu konuları kabullen devam et
                /
                0

                Tarihe Göre

                İçerik bulunamadı.