2
17 Ağu 2020
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi
En çaresiz anlardan biri. Bitmek bilmeyen 45 saniye ve yıkılan evlerin altında yitip gitmiş nice canlar. Her şeyin 03.02'de başladığı ve 03.03'te artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamadığı o acı günü bugün anıyoruz. Umarım bir daha böyle bir deprem yaşamayız.
Bu tarz felaketlerden hiç-bir zaman kendim için korkmadım. Hep ailemi,sevdiklerimi,diğer insanları, bebekleri düşündüm. Çok büyük acı.
Yeniden yaşanacağını bile bile bir daha böyle felaketler olmasın demek büyük risk. Tedbir kontrol hep bizde olmalı.
Bir daha yaşanmasın değil, gerçekleştiğinde can kayıplarımız olmasın duası ile....
Teyzem, eniştem ve kuzenlerimi 17 Ağustos depreminde Gölcük'te kaybetmiştim. Bu gibi olayların insanların bilinçaltına yer etmesi kadar kötü birşey olamaz. Allah daha fazla bu gibi acıları yaşatmasın...
Abim hala uyurken deprem olsa naparım korkusuyla yaşıyor deprem zamanını ben hatırlamam ama abim 7 yaşındaymış gayet net hatırlıyor arkadaşlarının babasının vefat etmesi,güvenlik için kapının önünde mahallece kalmalarımız Allah birdaha yaşatmasın diyeceğim ama olası bir depremde o duruma düşmemek için ne yaptık ki?
Bir arkadaşım, henüz lisedeyken yaşamıştı 99 depremini. O anlatmıştı :
Sınıf arkadaşı da enkaz altında kalıyor. Kaç gün sonra hatırlayamıyorum ama uzun bir süre geçtikten sonra çocuğa ulaşıyorlar. Çocuk hayatta ama üzerinde büyük bir sütun var o yüzden çıkaramıyorlar. Vinç geliyor sütunu kaldırmak için. Vinç kaldırıyor ama bir kaç metre kaldırdıktan sonra halat kopuyor. Ve ne yazık ki ailesinin umutla beklediği, enkazdan bilmem kaç gün sonra sağ çıkan gencecik çocuk, vinçten düşen sütunun altında kalarak hayatını kaybediyor. Deprem işte önü acı, sonu acı. Hayatta kalanlara bir kez daha geçmiş olsun, giden gelmiyor, halen o travmayı atlatabildiklerini sanmıyorum.
/
1