95
28 May 2020
"Neden Ben?" Diye Sorgulatan Saçma Sapan Anılar
Bundan aşağı yukarı bir yıl önce eski eşimle tatile Antalya'ya gitmiştik. İşte birtakım sorunlarımız vardı onları düzeltmek için artık son çırpınışlarımızdı. Demlik kafe diye bir yere gitmiştik, oturalı tam 5 dakika oldu olmadı ki eski eşim, eski eşiyle karşılaştı.... Sarıldılar konuştular derken adamın eşi geldi. Eski eşim onları masamıza davet etti, onlar da kabul etti ve saçma sapan bir dörtlü olduk. Ben de o anki şokla şakasına bi okey oynarız artık demiştim ve dakikalar sonra gerçekten de oynamıştık.
Bu da böyle her okey oynandığında aklıma gelen saçma bir anımdı işte..
Sizin de var mı böyle saçma sapan bir anınız?
Neden ben ilk çocuk olmuşum mesela? Küçük çocuk olup salak saçma hareket etmek varken
Herkesin başına gelen ve aynı soruyu sorduğu banko an: Terk edilmek.
Not: ilişki başında da çok sorulur ilgi görmek için falan
gecenin 3'ünde otobüs ile Estonya'dan Rusya'ya geçerken koca otobüste bir tek beni indirip otobüsü yollayıp tam 2.5 saat rusça sorgulamışlardı. İnsan neden ben demeden geçemiyor.
Üniversite zamanımın daha ilk günüydü. Öğrenci pasosu için yaklaşık bi iki saat bekledikten sonra yurda dönmek için otobüs beklemeye başladım. Yurda giden otobüsüm de o zamanlar saatte bir geliyordu. Bende yeni kaçırmışım heralde. Neyse bu esnada hava da güneşliyken bi anda soğudu rüzgar esmeye başladı. Tabi ben de üstüme hiç bişey almamıştım ve haliyle üşümeye başladım. Hatta bi ara titriyordum bile. O sırada duraktakilere de alternatif başka bi otobüs sordum gidiyo mu diye var dediler iyi bari dedim öbürünü bekliyim. Yine bi saat falan geçtikten sonra alternatif otobüs geldi ona bindim. Ters koltuğa oturdum. Tam o esnada yurt otobüsü de peşimizden gelmiş ve ben bakakalmıştım. O kadar bekledikten sonra ve sinir gerginliği oluştuktan sonra “ Neden ben? “ dediğimi hatırlıyorum
Lise tuvaletinde hep beraber sigara içiyorduk. Sigara az olduğu için 3-4 kişi dönüyorduk. İçeride 10'dan fazla kişiydik. Müdür yardımcısı gelirken ben en köşedeyim. O an geldiğini görenler sigarayı yere atıp dışarı sıvışmaya başlamış. Müdür yardımcısıyla elimde sigarayla göz göze geldik. Adam sorgusuz sualsiz gel benle dedi. Geri kalan bir sürü kişi arasından yalnızca beni çağırdı. Neden ben? neden..
Sınıfta Ediz hoca kimyadan sözlü yapıyordu. Kimya dersini alanlar da kısıtlı olduğundan iki sınıfı birleştirmişti. Yani adamın önünde tamı tamamına 90 kişilik liste vardı. Tuttu duvara parmağını götürdü, asılı olan periyodik tablodan bir molekül sayısı belirledi. Buna göre o sayı listedeki sayı olacaktı. Dedi ki. Hangi moleküldü hatırlamıyorum ama sayısı 48 idi. Dedi ki listede 48. sırada kim olduğunu bilen varsa sözlüye hiç kaldırmadan 100 vereceğim. Ama söyleyen kişi 48. sırada değilse onu sözlüye kaldıracağım. Kimseden ses çıkmazsa 48. sıradaki kalkacak sözlüye dedi. Herkesin kafasında acaba ben kaçıncıydım diye geçerken kimseden ses çıkmadı. Koca 90 kişiden adam molekül hesabıyla meğersem beni bulmuş. İşte tam o sırada bu güzide soruyu kendime sormuştum.
Kuzenimle gittiğimiz tatilde pansiyoncunun sarhoş olup kapımızı tıklaması, hanımlar beraber içmek istemez misiniz diye sorması. Daha sonra istemediğimiz zaman "Çok özür dilerim rezil ettim kendimi" diyerek ağlaması. Bizim adamı teselli etme çabalarımız. Amca sen de 60 yaşındasın ne işin var bizlerle ya?