"Kadının Beyanı Esastır" İlkesinin Türkiye'de Bir Türlü Kabul Görmemesi
    • Popüler
    • Tarihe Göre
    Vidiom
    Bu başlığa vidio eklemek için telefonundaki dio uygulamasından giriş yap!
      peripedia
      "Kadının beyanı esastır" ilkesini duymuşsunuzdur. Nedir bu ilke? Tacize, istismara, tecavüze uğramış bir kadının beyanı delil niteliği taşıyor ve delil yetersizliği durumu söz konusu olamıyor. Bu ilkenin "Cinsel taciz ve istismara uğramış kadının ve çocuğun beyanı esastır" şeklinde düzeltilmesi konuşuluyor ama bizim konumuz şimdilik bu değil. Benim üzerine düşündüğüm ve tartışmak istediğim konu Türkiye'de bir kadının tacizi ifşa etmesi ne yazık ki yeterli görülmüyor. Yıllar sonra cesaretini toplayıp yaşadıklarını kamuoyu ile paylaşma cesareti göstermiş bir kadına rahatlıkla "Neden tacizi yaşadığında değil de şimdi konuştun?" sorusunu yöneltebiliyoruz. Onun yaşadığı travmayı ve içerisinde bulunduğu psikolojiyi hiçe sayarak. Bugün gazeteci Melis Alphan'ın yaşadığı gibi. Yıllar önce bir bir medya kuruluşunda dedesinin arkadaşı tarafından yaşadığı tacizi anlatıyor Melis Hanım ve isim vermek istemiyor. Karşılaştığı tepkiyi tahmin edebilirsiniz. Neden isim vermedin? CHP'li olduğu için mi isim vermedin? İsim vermediği için bunun yalan beyan olduğunu iddia edenler de olmuş. Yine bugün Hasan Ali Toptaş'ın tacizine maruz kalan ve bunu ifşa eden Pelin Buzluk'un kitabında Toptaş'a ithaf cümlesi kurmasını eleştirdiğimiz gibi. Neden, nasıl diye sormadan kadının beyanını esas alamıyoruz bir türlü. Bugün Toptaş, "Kadının beyanı esastır diye bir düstur olamaz, bu düsturun yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Kadın söylüyorsa doğrudur demek aklı, mantığı askıya almak olmaz mı?" demiş ve özrünün yanlış anlaşıldığını ifade etmiş. Neden tacizin önünde ardında bir şeyler arıyoruz sürekli. Bu kadınlar yaşadıkları tacizi akabinde duyurmadıkları için haksız oluyorlar, karalama kampanyası yaptıkları varsayılıyor. Yaşanan travmayı ve dönemin psikolojisini bunu açıklamanın cesaret gerektirdiğini, yaşanılan korkuyu anlayamıyoruz.
        thetalentedmrripley
        Taciz kanayan bir yara ve her taciz iddiası ciddiye alınıp derinlemesine soruşturmalıdır ama kadın yalan söylemez, iftira atmaz diye bir kural mı var? Başkaca en ufak bir delil, emare yokken kadının beyanı esastır diye birisine ceza vermek hukuk katliamıdır, zalimliktir, ahmaklıktır.
          karolunita-
          ülkemin zihniyeti yetmez ki buna nasıl kabul etsinler yani
            burakb_
            Bir kız arkadaşım anlattı bana mesela, eskinin tutkulu feministlerinden. Basitçe bir kızın sevgilisi var, gençler ikisi de 17 yaşlarında anladığım kadarıyla ama kız çocuğu aldatıyor 24 yaşlarında birisiyle ve bu çocukla beraber olmak için sevgilisine iftira atıyor cinsel ilişkiye dair ve 17 yaşında çocuk yaşıtıyla olduğu için hapise giriyor. Kız ise 24 yaşında sevgilisiyle rahat rahat takılabiliyor ama şimdi şöyle de bir şey var : Kadınlar bu konuda neden iftira atsın ki ? Değil mi ? İğrençsiniz eğer bir insanın böyle bir şey yaşayabilme ihtimaline göz yumuyorsanız gerçekten mide bulandırıcısınız.
              sedefartuny
              Bizim ülkemizde suistimal edilmeyen ne var ki? Uzaklaştırma kararını ünlüler suistimal ediyor onların yüzünden gerçekten uzaklaştırma kararı olan kadınlara sıra gelmiyor. Kadının beyanı esastır ilkesini çıkarları için suistimal eden kadınlar yüzünden mağdur olan kadın beyanları dikkate alınmıyor. Durum bundan ibaret aslında.
                redblack
                Bakin bundan dolayi bi arkadasimin basina geleni anlatiyorum; fena gitmeyen bi evliligi vardi 2 yillik evlilerdi, evde bir tartisma cikiyor hanimiyla, hanimi o an polisi ariyor esim beni darp etti diye sikayette bulunuyor, darp meselesi de şu eşi cama cikip "yeteeer biktim senden!" diye bagirinca kolundan tutup iceri cekmesi, polis geliyor sorgusuz sualsiz alip goturuyor, 2 ay evden uzaklastirma cezasi veriliyor adama. Şimdi boşanma davasi acti eşine, yurumuyor diye anlasmali bosanmak istiyor, hanimi ise buna yanasmayip tazminat istiyor.
                  dr_geyik
                  Yalan söyleme ihtimali olmayan insanın beyanı esastır. Yani mesela cinselliği tanımayan bir küçük çocuk kendisine yapılan birşeyden bahsediyorsa yalan söyleme ihtimali yoktur. Bir çocuk niye bir erkeğin erekte penisiyle ilgili yalan söylesin? Peki yetişkin bir kadın bu konularda yalan söyleyebilir mi? Evet söyleyebilir. O zaman hukukun işlemesi için kadın beyanı esastır gibi bir saçmalıktan uzak durmak gerekli.
                    mrlawyerkk
                    Bu olayların dışında bu ilkenin çok ciddi bir boşluk yarattığını söylemek durumundayım. Bunu eşi, sevgiliyi, zaman zaman babayı tehdit etmek için kullanan kadınlar var. Bu gerçekliği de görmezden gelemeyiz.
                      yazar21
                      Hukuka ters bir durum bu. Tüm kadınların birer iyilik abidesi olduğunu söylemek, tüm erkeklerin birer kötülük abidesi olduğunu söylemek kadar abesle iştigal.
                        dr_geyik
                        Nedense hep ünlü, başarılı, kariyerli erkekler böyle kıyıda köşede kalmış başarısız kadınları taciz ederler. Kadın beyanı esastır desek Türkiye'de bir tane kariyeri olan adam kalmaz. O yüzden en iyisi yalancılık ve şirretlik unsurunu göz önünde bulundurmaya devam etmek.
                          eflayilmaz
                          Türkiye’de kadını şiddetin ve cinayetlerin artmasının en büyük sebebi bu. Suistimal edenler de var evet ama bir iki kalpsiz insan için öldürülen şiddet gören kadınlara ne olacak? Topluma şiddet ve ölüm sonrası cezaların ne kadar caydırıcı olduğu yerleştirilirse zaten zamanla bu olaylar azalacak bence
                          /
                          0

                          Tarihe Göre

                          İçerik bulunamadı.