27
14 Ara 2020
"Gerçeklere Körler, Gördükleri Şeyleri Tanıma Özürlüsüler"
Hacı Bayram Üniversitesi’nden Prof. Dr. Adnan Bülent Baloğlu, Diyanet Aylık Dergisi’ndeki makalesinde “Z Kuşağı” gençlerini kapitalizmin oyuncağı olmakla suçladı, ‘fare’ye benzetti.
Sözcü'den Ali Ekber Ertürk'ün haberine göre, Baloğlu, “Liberal Piyasanın Milenyum Bebekleri” başlıklı yazısında özetle şunları dile getirdi:
“Fareli Köyün Kavalcısı hikayesinde kavalcı, Hamelin Köyü'nü basan fareleri çaldığı kavalın güzel melodisiyle peşine takıp köyden götürür. Teşbihte hata olmaz, birileri de özgürlük şarkılarıyla köklerinden, kültürlerinden söktüğü dünya gençliğini takmış peşine götürüyor. Onlar seküler ve liberal ilke ve değerlerle örülen yeni düzenin uyumlu kişileridirler. Gerçeklere kördürler, gördükleri şeyleri tanıma özürlüsüdürler.”
Makalede bu görsele yer verildi 👇
Kapitalizmin oyuncağı olan Z kuşağı değil. Sizlersiniz. Nefret ve öfkenin kölesi olmuş durumdasınız. Analiz etmeden anlamlandırmadan öylece konuşuyorsunuz ve inanın söylediklerinizin bırakın Z kuşağını hiçbir kuşağın nezdinde bir kıymeti yok. Saraylarınızdan yazıp çiziyorsunuz anca.
Gerçekten ibret alınası durumlar yaşanıyor. Garip bir durum. Z kuşağına inanılmaz bir biçimde kafayı takan hatta nefret eden bir kesim var. Bu profesör de bunlardan biri belli ki. Saçmalamış sadece.
Çağı yakalayamamak genel bir dindar sorunudur. Sabit düşünceli ve tartışma kültüründen uzak olan bu güruh mutlak doğruyu tanrısal sözleri insan yorumuyla uygular. Düştükleri bu hatayı görmez ve klanını genişletmek için ekonomik alan açarlar. Siyaseten kullandıkları inanç kavramı topyekün yalandır. Kavalı çalan Emevi adetleridir aslında. İstedikleri yöne çeker, ilahi kanunlara yaslanır suç işler tövbe ederler ritmik olarak.
Ya mesele bunların bir şeyler yazması değil mesele bunların var olması. Hatta statülü bir var oluş bu. Kimlere para kimlere statü veriyor bu ülke. Gün geçmiyor ki bir gün de şaşırmayalım.
Biz gerçeklere kör değiliz. Sizler bizim yaşamlarımıza körsünüz. Gözlerinizi kapattınız ve bizim nelerle mücadele ettiğimizi dahi bilmiyorsunuz. O büyük büyük koltuklarınızdan konuşuyorsunuz ve yargılıyorsunuz yaptığınız tek şey bu.
Zaten başlık bile sırf dikkat etmek için seçilmiş değişik kelimeler. Yani mesele eleştirmekten ziyade keşke bilgi vermek olsaydı. Bir profesörün böylesine sığ düşünmesi gerçekten içler acısı.
faydasindan çok zararı olan kuruma ait bir dergi.kaile almaya gerek yok.kendi kurumlarına saray yaptıracaklarina gençlerin eğitimine versinler o zaman o parayı. madem kapitalizme merak sarmislarsa.